Bilgi İlim “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Kuran-ı Kerim, Zümer:9
TACÜDDÎN VELÎ
Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
TACÜDDÎN VELÎ
Horasan'dan Malatya civârına gelip İslâmiyeti yayan gâzi dervişlerden. Hangi devirde yaşadığı bilinmiyor. Kabri Malatya'nın Dârende ilçesinin Karadiğin köyünde olup ziyâret edilmektedir.
HACI ALİ EFENDİ (Büyük) Harput'ta yetişen büyük velîlerden. 1784 (H. 1198) senesinde Harput'ta doğdu. Babası Hacı Mahmûd Efendi nâmında bir zâttır. Küçük yaşta ilim öğrenmeye başlayan Ali Efendi, Zahriye Medresesinde ders gördü ve Müftü Hacı Yûnus Efendiden icâzet aldı. Sonra Malatya'ya giderek meşhur Müderris Süleymân Efendiden, daha sonra Antep'te Mustafa Sağir'den, daha sonra da İstanbul'a gelerek Harputlu Hacı Abdurahmân Efendiden ilim öğrenerek icâzet aldı. Ayrıca hocası Abdurrahmân Efendiden Şâzilî tarkîkatında da icâzet alarak kemâle geldi. İlim tahsîlini tamamladıktan sonra Harput'a döndü. Ömeriye Medresesi müderrisliğine tâyin edildi. Burada yüzlerce talebe yetiştirdi. Tanzimatın îlânından sonra çıkarılan kânun ve nizamların doğu vilâyetlerinde tatbikine başlanıldığı sıralarda bir vergi meselesinden dolayı 1845 (H. 1261) senesinde Harput'un bâzı ileri gelen âlimleri ile berâber Konya'ya sürgün edildi. Kısa zaman sonra tekrar memleketl...
HACI TEVFİK RIFKI EFENDİ Harput'un büyük velîlerinden. 1863 (H.1280) senesinde Harput'ta doğdu. Babası Eminhafızgiller adı ile tanınan sülâleden Ahmed Fehmi Efendidir. Tevfik Rıfkı Efendi, ilk tahsîlini Harput'ta yaptı. Sonra, yaşı küçük olmasına rağmen, hemen medrese tahsîline başladı. Zamânın büyük âlimlerinden Beyzâde Hacı Ali Rızâ Efendiden ders aldı. Hacı AliRızâ Efendi yetişmesi için büyük îtinâ ve gayret gösterdi. Kısa zamanda birçok ilimde yetişerek söz sâhibi oldu. Hacı Tevfik Efendi, tasavvuf yolunda da ilerlemek için Mahmûd-ı Sâminî'nin sohbetlerine devâm etti. Bu sohbetlerin birinde Mahmûd-ı Sâminî'ye; "Gün olur, serin su içmek sünnettir, dersiniz ve serin su içersiniz. Lâkin gün olur serin su yerine sıcak su içersiniz. Bunun hikmeti nedir?" diye suâl edince, o mübârek zât biraz düşündükten sonra; "Gün olmuş içim Allahü teâlânın aşkı ile alev alev yanmış. Biraz serinlemek ve nefes almak için içmişimdir. Gün olmuş içim buz gibi olmuş...
HATTAT HÂFIZ OSMAN EFENDİ Osmanlı Devletinde yetişen âlim, velî ve büyük hattatlardan. 1642 (H.1052) senesinde İstanbul'da doğdu. Babası, Haseki Câmiinin müezzini Ali Efendi idi. Zamânının hat üstâdı olması sebebiyle, ilmî yönden çok hattatlığı ile meşhûr oldu. Osmanlı Devletinin en meşhûr hattâdı Şeyh Hamdullah Efendiden yüz sene sonra gelip, onun gibi yeni bir çığır açtığı için; "Şeyh-i sânî" (İkinci şeyh) nâmıyla anıldı. 1698 (H.1110) senesinde İstanbul'da vefât edip, müdâvimi olduğu Kocamustafapaşa'daki Sünbül Efendi Dergâhı bahçesinde defnedildi. Küçük yaşta, Allahü teâlânın yüce kitabı Kur'ân-ı kerîmi ezberleyen Osman Efendi, Hâfız Osman nâmıyla anılmaya başlandı.Küçücük yaşındaKur'ân-ı kerîme saygısı ve edebi ile dikkatleri çekti.Sadrâzam Köprülüzâde Fâzıl Mustafa Paşa tarafından himâye edildi. Kur'ân-ı kerîm yazısına istidât ve hevesi dikkate alınarak, hat ustalarından Derviş Ali Efendiden ders alması temin edildi. Derviş Ali Efendi kend...